Belki 60 yaşında...








Bana ait olanı istiyorum sadece. hayattan…

Mutluluklarımı istiyorum. gülüşlerimi, o neşe dolu insanı geri istiyorum. her baktığım resimde onu görmek yerine, “biz”i görmek istiyorum. “biz” olabilmek istiyorum yine. ve yine her şeye baştan başlamak, tüm o kötü anıları silip atmak istiyorum geçmişimden.

Kum saatinin içine fazladan kum koyabilmenin formülünü istiyorum; vaktimizin daraldığını her baktığımda hatırlamamak için. iyi geceler geçirmek, tatlı rüyalar görmek istiyorum. artık rüyalarımda seni görmek yerine, rüya görebilmek için seninle uyumak istiyorum.

Sağımdan soluma dönerken hafifleyen uykumda, üşümesin diye sırtımı duvara vermek yerine, sana yaslamak istiyorum. sabah ansızın çalan alarmı susturmak yerine avuçlarımın içi… öpücüklerin taşsın içinden istiyorum. senin tarafından ve o yumuşacık dudağından bana gönderilen bir avuç öpücükle… o sıcak… o nemli…

o aşk filmlerini izlerken, onlarla alay etmek istiyorum. “şunlara da bak, nasıl da kuvuşamadılar hahaha” diye; sokakta gördüğüm insanların bana bakışlarıyla yaptıkları gibi. sıcak bir gülüşle kapısı açılan bir ev gibi, yine kalbine girmek ve sonsuza dek kiracısı olmak istiyorum.

Birbirimizin ömrünü dudaklarımızdan içerek yaşlanacağımız bir hayat istiyorum. kana kana gözlerinin içine baktığım yüzyıllarda yaşamak… sevişerek, dans ederek, etrafı kırıp dökerek… mutluluğa, sevince, coşkuya dair ne varsa her türlüsünü yaşayarak öyle veda etmek istiyorum kahpe dünya’ya. ruhum uzaklaşırken yerküre’den; “buradan baktım da, cidden yuvarlakmışsın be” diye alay ederek gitmek… benimle oynadığı oyunlarda kazananın ben olduğumu göstermek istiyorum.

Çok şey istemiyorum hayattan. şimdiye kadar benden çaldıklarını istiyorum sadece…

Belki 60 yaşında...




Yorumlar

Yorum Gönder